-
1 дыхательный
solunum(sıfat)* * *solunum °ве́рхние дыха́тельные пути́ — üst solunum yolları
дыха́тельные упражне́ния — solunum alıştırmaları / egzersizleri
дыха́тельное го́рло — soluk borusu
-
2 путь
yol* * *м, врзyol; hat (- ttı) ( железнодорожная колея)морско́й путь — deniz yolu
дыха́тельные пути́ — solunum yolları
ми́рным путе́м — barışçı yoldan
пути́ разви́тия наро́дного хозя́йства — ulusal ekonominin gelişme yolları
путь за́нят — ж.-д. yol meşguldür
путь к се́рдцу кого-л. — birinin kalbine giden yol
отпра́виться в да́льний путь — uzun bir yola çıkmak
откры́ть путь в бу́дущее — geleceğin yolunu açmak
••стра́ны, вста́вшие на путь социали́зма — sosyalizm yolunu tutan ülkeler
страна́ прошла́ значи́тельный путь в социалисти́ческом строи́тельстве — ülke sosyalist kuruluşta önemli mesafeler almıştır
со́бранные таки́м путе́м сре́дства — bu yoldan biriken paralar
пути́ сообще́ния — ulaşım yolları
путь сле́дования — güzergah
он на пра́вильном пути́ — doğru yoldadır, tuttuğu yol doğrudur
мы на пути́ к побе́де — zafer yolundayız
э́то (ме́сто) мне не по пути́ — orası bana sapa geliyor / düşüyor
-
3 Atemwege
Atemwege pl solunum yolları -
4 Atemwege
pl solunum yolları pl -
5 Luftweg
1. ( Atemwege) solunum yolları plauf dem \Luftweg hava yolu ile -
6 voie
n f1 route yol, sokak [so'kak]2 de chemin de fer ray [ɾaj]◊Il y a eu un incident sur la voie. — Raylarda bir olay oldu.
3 taşıma biçimi4 d'une route yol [joɫ]5 dans une gare tren hattı◊Le train entre en gare sur la voie 4. — Tren dört numaralı hattan gara giriyor.
6 anat -den7 moyen yol [joɫ]8 en voie de -mekte9 être en bonne voie iyi yolda10 mettre qqn sur la voie birini yönlendirmek
См. также в других словарях:
BALGAM — Solunum yolları tarafından salgılanan ve ağızdan dışarı atılan sümük, irin ve kan karışımı maddedir. * Eskiden bedende bulunduğu sanılan dört unsurdan biri. (Bak: Ahlât … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mukus — is., Fr. mucus Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
öksürmek — nsz 1) Solunum yolları zarlarının rahatsızlığı sebebiyle akciğerlerdeki havayı birdenbire ve gürültülü bir sesle dışarı vermek Efendim, çocuk durmaz, koşar, terler, öksürür. B. Felek 2) Öksürtücü bir hastalığa tutulmuş olmak Çocuk öksürüyor,… … Çağatay Osmanlı Sözlük